Prof. Dr. Vedat Aytekin yaptigi çarpici açiklamada dibetli hastalarin %70’e yakin kisminda damar sertligine bagli sorunlar bulundugunu belirtti.
Diyabetin, damar duvarlarini direkt ve kan yaglarini ters yönde etkilemesi nedeniyle damar sertligine yol açan en önemli faktörlerden biri oldugunu belirten Prof.Dr. Vedat Aytekin, diyabetli %70’e yakin kisminda damar sertligine bagli sorunlar bulundugunu ifade etti. Kalp damarlarindaki daralma ve tikanmalarin, hastalarda çogunlukla gögüs agrisi seklinde ortaya çiktigini söyleyen Aytekin, koroner damarlarda darlik olusumunu kolaylastiran risk faktörleri olduguna dikkat çekerek, seker hastaligi, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kilo ve sigara kullaniminin bu risk faktörlerinin basinda geldigini belirtti.
Koroner damar hastalarinin yaklasik %40’lik bir kesiminde diyabet yada diyabete egilim görüldügünü vurgulayan Prof.Dr. Vedat Aytekin, “Diyabetli bir hastada var olan kalp damar tikanikligi tedavi edilmedigi yada tedavide geç kalindigi taktirde, miyokard infarktüsü, kalp yetersizligi gibi sorunlarla karsilasilabilir. Diyabetli koroner damar hastalarinda, daralma ve tikanmalar daha da inatçi olabilir. Darliklarin, kalp damarlarindaki yerlesim yeri ve derecesi yapilacak tedaviyi belirlemektedir. Yapilan incelemeler sonucunda tespit edilen bu darliklarin tedavisi, balon anjioplasti ve stent uygulamasi ile yapilabilir. 1987 yilindan sonra baslayan stent uygulamasi ile balon islemleri artik %99 basari ile tamamlaniyor.“ seklinde konustu. Diyabetli hastalarda yasanan en büyük sorunun stent takilan damarin tekrar tikanmasi oldugunu ifade eden Aytekin, son yillarda ilaç salinimli stentlerin kullanima girmesiyle bu konuda büyük ilerleme kaydedildigini ve tekrarlama olasiliginin önemli bir ölçüde azaltildigini söyledi.
Stent uygulanmasi sonrasinda tekrarlamaya yol açan en önemli faktörün damar duvari yapisinda bulunan kas hücrelerinin normalden fazla çogalmasi oldugunu belirten Prof. DR. Aytekin, “Ilaç salinimli stentlerin üzerinde hücre üremesini önleyen ilaçlar bulunmaktadir. Bu ilaçin etkisi 2-3 ay sürmekte ve hücre çogalmasi en belirgin olan dönemde fayda saglamaktadir. Normal stent kullananlarda tekrarlama yüzdesi %20-25 civarindadir fakat bayan ve diyabetli hastalarda bu oran daha yüksektir. Oysa ilaç salinimli stent uygulamasindan tekrarlama ihtimali yaklasik %6-9 arasindadir. Ilaç salinimli stent normal stent uygulanan tüm hastalar uygulanabilir. Ilaç salinimli stent tek seferde uzun süreli çözüm sagladigi ve tekrar tekrar operasyona gerek duyulmasinin önüne geçtigi için diger tüm avantajlarinin yani sira daha yararli bir tedavi yöntemi olarak da dikkat çekiyor”. diye konustu.
Ilaç salinimli stentin damara takilmasini asama asama anlatan Aytekin, operasyonun yaklasik 30 dk ile 1 saat arasinda sürdügünü ve ilaç salinimli stentin diger stentler gibi lokal anestezi ile takildigini, hastanin 1 1,5 gün sonra hastaneden taburcu olabilecegini belirtti
BESLENME SEKLINE DIKKAT
Beslenme ve spor aliskanliklarinin damar tikanikligi üzeride çok önemli etkileri oldugunu vurgulayan Aytekin, sebze agirlikli ve hayvani yaglardan uzak bir beslenme önererek, düzenli spor yapilmasinin damar tikanikliginin önlenmesinde çok önemli katkilari oldugunu belirtti. Damar tikanikliginin en yaygin olarak görüldügü yas grubunun 60 yas ve üzeri oldugunu ifade eden Prof.Dr. Vedat Aytekin, “belirli bir yas üzerinde en iyi spor uzun yürüyüslerdir. Damar tikanikligi erkeklerde daha sik görülüyor ancak 40 yas üzerinde bu fark azalmaya basliyor ve 60 yas üzerinde ise erkek ve kadinlarda esit oranda görülüyor.” dedi.